Dr. Alp OKUTUCU

Soğuk Havalar ve Eklem

Image

Kış mevsiminde bulunduğumuz bugünlerde diz, kalça gibi eklem ağrılarından şikâyet edenlerin sayısı artar soğuk ve nem bu tip eklem rahatsızlıklarına sebep olmaz ama var olan romatizmal hastalıkları artırır.

Soğuk havalarda eklem ağrıları hisseden kişilerin mutlaka kontrolden geçmesi gerekir. Eklemleri ve kemikleri birbirine bağlayan bağların en önemli görevi, eklemleri bir arada tutmak ve vücudumuzu taşımaktır.  Yıllar içerisinde vurmalar, çarpmalar, ters hareketler, kilo alımı ve egzersiz yapmamak bağlarda hasara neden olur ve eklem bağlarının yıpranması ve kireçlenme ile sonuçlanır. Ayrıca D vitamini seviyesi de önümüzdeki günlerin güneşsiz geçeceğini düşünürsek çok fazla önem kazanmaktadır. 

Eklem ağrılarıyla mücadelede erken dönemde yapılan tedaviler yaşam kalitesini arttırır. Eklem romatizması olan kişilerin, hava basıncı değişikliklerine duyarlı hale gelmesi kasların ve bağların soğuk ve yağışlı havalarda kasılması ve kısalması ile ağrılarda artış olur.

Merdiven inip çıkmakta ve oturup-kalkmakta, kısacası günlük aktivitelerini yapmakta zorlanan hastalarda rahatlıkla uygulanan CGF CD34+ ve Perineural Enjeksiyon Tedavileri (PIT) ile ağrının nedenini ortadan kaldırmak mümkün olmaktadır. Eklemi taşıyan bağların kuvvetlenmesi hareket etmeyi kolaylaştırır, ardından kireçlenmenin azalarak eklemin tekrar sağlıklı günlere dönmesini sağlar. Vücudumuzun doğal tamir mekanizmasını kullanarak harikalar yaratan CGF CD34+ ve Perineural Enjeksiyon Tedavileri ile vücuda sizden alınan kanın çok özel bir kısmı ile ve doğal bir solüsyon sayesinde ağrıya neden olan hasarlı bölge ameliyata gerek duyulmadan tedavi edilmektedir.

Romatizmayla mücadele edebilmek için mutlaka tıbbi yardım almak gerekmektedir. Romatizma hastalığında tedavinin başarılı olabilmesi için erken teşhis çok önemlidir. Erken teşhis için uzun bir tetkik süreci ve hastanın takip edilmesi gerekmektedir. Çünkü belirtiler, şikâyetin azaldığı dönemde veya arttığı dönemde değişiklik gösterebilir. Tedavi yöntemi kişiden kişiye değişmekte ve her hastaya farklı tedavi uygulanmaktadır. Kullanılan ilaçların yan etkileri rahatsız edici olabileceğinden bu sebeple romatizmal hastalıkların tedavisinde ilaçların yanı sıra, ilaç dışı yöntemler de önem kazanır. Eklem içine verilen hyalüronik asit preparatları eklem arasında geçici bir süre rahatlama sağlasa da altı ay içinde emilerek tamamen yok olduğu gibi asla tedavi edici bir özelliği yoktur. Hele eklem arasına yapılan kortizon enjeksiyonları ise uzun dönemde daha dramatik sonuçlara sebep olmaktadır.

Beslenme, egzersiz ve yürüyüş programları, duruş eğitimi ve ergonomik önlemler bazı romatizmal hastalıkların önlenmesinde ve tedavisinde oldukça işe yarayabilmektedir.

İklim ve romatizmanın arasındaki ilişkiyi açıklayan teoriler vardır. Sinir uçlarının kasların arasından çıktığı oluklar vardır; sinirler buradan geçip cilt alında dağılır. Hava değişikliği nedeniyle bu oluklarda sıkışma ve ödem olur. Bunun sonucu daralan kanallar da sinir ve damarlar sıkışarak hem sinirlerin hem de çevre dokunun beslenmesi bozulur. Bozulmuş doku perfüzyonu ağrı sebebidir. Bu tür hastalarda özellikle sinir sıkışma noktaları takip edilerek Tamponlanmış mailerle bu bölgeleri açmak ve ağrıyı sonlandırmak mümkün olmaktadır. Bu tedavi bizim PIT dediğimiz ve son yıllarda yaygınlaşan ülkemiz de de çok az sayıda doktor tarafından bilinmektedir. PIT uygulayıcısı biri olarak ehil ellerde ve erken dönemde yapıldığında çok yüz güldürücü sonuçları kliniğimizde yaptığımız uygulamalarda bizzat tanık oldum. Özellikle CGF CD34+ uygulamalarıyla kombine ettimiz de ise hastalar eski yaşam standartlarına geri dönebilmektedir.